12 Ocak 2018 Cuma

Potansiyeller: “En” olmak ve “Daha” olmak

İnsan potansiyelleri olan varlıktır; potansiyellerinin farkındadır fakat sınırlarını bilmez. Herkes en iyi, en mükemmel olamaz. En olmak yalnızca birliğe atfedilebilir. Enlik sıfatını bir kişiye atfettiğimizde geriye kalanlar yalnızca olduğundan “daha” iyi olma potansiyeline sahiptir. Herkes daha iyi olma çabası içerisindedir fakat bazıları “daha” olmakla yetinirken bazılarıysa sadece “en” olarak tatmin duygusuna erişir.

Her birimiz daha iyi olmak için çabalarız çünkü bu çaba, gelişimin bir parçasıdır. Gelişim süreklilik izleyen ve geriye dönüşler içermeyen bir mekanizmadır. Yaşlanınca eli ayağı tutmayan birisi gelişim halindedir. Eli ayağı tutmayan birisinin zihinsel gelişmeye devam ettiği söylenebilir. Potansiyeller, zihne bağlı olarak neler yapabileceğinin farkında olunmasıdır. Zihin ucu bucağı olmayan bir deryadır. Ulaşılmayacak olan için çırpınır durursunuz fakat erişemezsiniz. Bu, Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisini hatırlatır. İnsan fizyolojik ihtiyaçlarını, barınma ihtiyaçlarını, sevgi ihtiyaçlarını, saygınlık ihtiyaçlarını karşılayabilir. Bu sırayla ilerledikten sonra insan “kendini gerçekleştirmek” ister. Fakat kendini gerçekleştirmiş bireyden bahsetmek mümkün değildir. Potansiyelleri olan varlık henüz sonuçlara erişemez. Aristoteles’in terimiyle “tümevarım” hiçbir zaman mümkün değildir. Sonuçlanmayan için yalnızca “kendini gerçekleştirmekte olan” sıfatından bahsedilebilir. Bunun kıstaslarını ise diğer temel ihtiyaçlarını karşılayan bireyin belirleme hakkı vardır.

En olmak ve daha olmak arasındaki seçimi herkes yapamaz. Potansiyellerin çocukken açığa çıkarıldığı ve geliştirmek için çaba harcandığı yerde potansiyellerinin farkında olan çocuk “en iyi” olma yarışına girer. Potansiyellerin peşinden gitmek hiçbir eğitim sisteminde öğretilen bir şey değildir. Eğitim sistemi en iyi olmak isteyenle daha iyi olmak isteyeni aynı sıralarda eğitmek üzerine yapılanmıştır. Halbuki yarışın olmadığı yerde kazanan yoktur. En iyi olma yarışı ancak ve ancak yarış dahilindedir. Kendinden aşağı seviyedekilerle beraber öğrenen birey hiçbir zaman yarışa dahil olamaz ve potansiyellerin açığa çıkması gecikir, ertelenir veyahut gerçekleşmez.


En iyiyi hedefleyen insan her zaman daha iyi olma zorunluluğunu içerir. Daha iyi olmayı hedefleyen birey ise en iyiye ulaşamaz. Hedeflerini büyük tutan büyük yol kateder. En iyi olmak isteyen birey atabileceği en büyük adımı atmak isterken daha iyi olmak isteyen birey yalnızca önceki adımından daha büyük bir adım atmayı umarak eyleme geçer. Başarı, potansiyellerinin farkında olan bireyin en iyiyi hedeflemesiyle de gerçekleşmez. "En iyi"yi hedefleyen geçici bir yarışa girmiş bulunur. "En iyi olarak kalmayı" hedefleyen birey ise hiçbir zaman olduğu yerde durmayacak ve adımları her zaman olabildiğince büyük ve istikrarlı olacaktır. Başarının anahtarı işte tam da buradadır.