Bir teorinin karşısına olguyu değil, ancak bir başka teoriyi koyabilirsiniz. -Lakatos
Popüler
mit, teoriyi güçlendiren etmenin olgu olduğunu söyler. Teorinin karşısına olgu
gelmelidir. Fakat popüler mitin aksine Galileo, mekanikte çok az deney icra
etmiş gibi gözükür. Teorisini ifade ederken atıfta bulunduğu deneylerin çoğu,
düşünce deneyleridir. Bu, yeni teorilerin bir biçimde olgulardan
çıkarıldıklarını düşünen ampiristler için paradokslu bir olgudur.[1]

Bir
diğer farklılık ise, Popper’ın biliminin teorinin karşısına olgu gelmesi
gerektiğini destekleyen bir yapıda olduğunu söylemek mümkün iken aynı durum
Lakatos için geçerli değildir. Lakatos, teorinin karşısına karşıt bir teori
gelmesi gerektiğini öne sürer.
Popper’a
göre bir kuram, “onu yanlışlayabilecek can alıcı bir deney veya gözlem ortaya
atabiliyorsa bilimseldir; bunun gibi bir “olanaklı yanlışlayıcı” tümüyle
reddediliyorsa, o kuram sahte-bilimseldir”.[3] Bilimsel kuramların
öngörüleri deneysel gözlemle çeliştiği takdirde kuramlar yanlışlanır ve çok
geçmeden terk edilir, bilim de bir yanlışlanabilirlik süreciyle, bir eleme
süreci şeklinde ilerler. Lakatos da bilimin “ilerleyici” yanının olması
gerektiğini söyler. Dolayısıyla her geçerli teorinin bir önceki teoriden daha
fazla olguyu açıklaması da beklenir. Lakatos bilimi, bilim tarihinden-zamandan bağımsız
düşünemez. Bundan dolayı teorinin karşısına bir başka teoriyi koyar. Ortaya
çıkan mevcut iki teoriye de zaman verilmesi gerektiğini söyler. İlerlemeyi sağlayan teori ise devamlılığını
sürdürecektir.
[1] Chalmers, A. Bilim Dedikleri, Vadi Yayınları, çev. Hüsamettin Arslan, 1994, s.
141.
[2] a.g.e., s. 146.